15 Haziran 2011 Çarşamba

Dida'nın kanatları...


         Bazı şeylerin adı güzeldir, çikolata gibi, gökkuşağı gibi, aşk gibi. Kendinden çok aklında kalanla,   hayalinde olanla mutlu eder seni. Oysa ki aşk hayatın boyunca kimsenin vermediği gibi acı verir, çikolatanın aldırdığı kalorileri hesaplamakla geçiyor zamanımız ve gökkuşağı, yanına bile yaklaştırmayan bir ışık oyunundan başka hiç bir şey değilken hepsinin adı güzel.
        İsim çok önemliymiş,  ben de iki sene önce ilk defa babamın hastalığının teşhisinde duyunca anladım ki,  hastalık kötü bir isim ama kanser acı bir isim. Ölümden daha acı. Kanser; Acı bir telaş gibi...  Hayatı biraz daha yaşama telaşı,  biran önce ondan kurtulma telaşı,  hayata daha sıkı tutunmak için başka dallar arama telaşı ve bunları yaparken seni sarmalayan acı. Hayat hepimizin dirayetini ölçüyor ya da o zaten hep böyle zordu. Bilmiyorum, değiştiremiyorsam sorgulamamam gerektiğini de öğrendim artık. Ve daha önemlisi her çirkinliğin bile güzel bir tarafı varmış, bunu da bu sene öğrendim. Bu adı çirkin acının içinde hem de tam ortasında  güzel çiçek olduğunu öğrendim,  bu karanlık denizin içinde koca bir deniz feneri, benim çelik manolyam, tanrının sevdiği çocuğu  Dida. Kanserli hastalara adanmış bir hayat, onların en iyi şekilde tedavisi için kurulmuş bir dernek, ta uzaklardan hastalara dağılması için burada yetiştirilecek mantarların bile programlanması, tv programları, konferanslar ve bitmek bilmez koşuşturmalar. Ve kendi acı telaşı.
        Annelerin bu hayatta çocuklarına bırakacakları iki şey var. Kökleri ve kanatları.  Büyümeleri  ve hayatta kalmak için köklerimizi geçmişimizi bırakıyoruz. Ve yarınlara uçabilmeleri  için de kanatlar hazırlıyoruz onlara. Bazen  önemini düşünmeden,  üstün körü, sahip olmanın verdiği rahatlıkla, şükürden uzak. Ama her çocuk bu kadar şanslı değil.  Bu acı telaştan kırılmış kanatlara, yalnızca köklere sahip onlarca, yüzlerce çocuğa kanatlar hazırlamak için çırpınan biri  Dida. Kocaman bir kalbe ve kocaman kanatlara sahip bir anne benim nazarımda.
        Bazı şeylerin adı çirkin kanser gibi...
        Bazı şeylerin adı güzel gökkuşağı gibi...
        Bazı isimler sahip oldukları kişilerden bile büyükler Dida gibi,
        DİDA; Tanrının sevdiği çocuğu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder