10 Aralık 2011 Cumartesi

2012 için, küçük bir alıntı...


       Ben hiç bir zaman bacadan girip hayallerimizi gerçekleştiren Noel Babanın yolunu gözleyen bir çocuk olmadım.Zaten evimizin şöminesi de yoktu.Şimdiye kadar realist davranıp, ne istedimse  annemle babamdan istedim.Fakat bu sefer sıkışmış durumdayım ve ailemin elinden bir şey gelmez sanırım.İşim Allah'a kalmış durumda.Fakat dua etmeye başlamadan önce şansımı son bir kez ak saçlı,ak sakallı Noel Baba'nın kapısında denemeye karar verdim. Ümitliyim, mucizeye yakın bir şey istiyorum ama ümitliyim.Kaldı ki mucizelere inanmak gerekir.Bütün sene uslu bir çocuk oldum, üstelik şimdiye kadar şımarıklık yaparak bir şey istemedim.Bunca yılın sonunda tek bir isteğim var. Bir erkek istiyorum.
      Erkekten bol ne var demeyin, ben öyle sıradan bir erkek istemiyorum. Tecrübelerime ve deneme yanılma yöntemlerime dayanarak bazı kriterler çıkardım.Hepsini bir arada bulmanın güçlüklerinin de farkındayım. Zaten onu bu yüzden sokaklarda aramaktan vazgeçip, geyikler tarafından çekilen bir kızakla kapıma bırakılmasını talep ediyorum.Sakın beni sadece erkeklerin fizikleriyle ilgilenen ''yüzeysel'' biri sanmayın.Ben ruh güzelliği de arıyorum.
      Sanırım çok fazla uzatmadan istediklerimi sıralamalıyım.Umarım yeterince sabrınız vardır.Aşağıda ki liste tamamen başarısız ilişkiler sonucunda elde edilmiş deneyimlerle uzamıştır.
      Erkekler bir kere aşık olur tezinden nefret ediyorum.Çünkü bu yaştan sonra aşık olmamış erkek bulunmuyor. Bu yüzden en azından aşk yaralarını bir daha açılmayacak kadar iyi sarmış biri olsun.
      Etraf kötü erkekten geçilmiyor.Hepsinde ''ben kötü biriyim''saplantısı var.Sanırım bize yaptıkları kötülükleri mazur göstermeye çalışıyorlar.Rica ederim gerçekten kötüyse bana kötülük yapmasın.
      Dürüst olsun ama bana beni sevmediğini söylemesin.
      Bana bakarken parlayan gözleri diğer kızlara bakarken kör olsun.
      Mümkünse bağlanmaktan korkmayan biri olsun. 2012 yılı planlarım arasında evlenmek yok ama her sabah uyandığımda dünkü sevgilim bugün hala sevgilim mi diye düşünmekten bıktım.
      Ruh güzelliği aradığıma göre, en az bir enstrüman çalsa iyi olur.Nede olsa müzik ruhun gıdasıdır.
      Kabul ediyorum, son zamanlarda biraz kilo almış olabilirim.Artık göbeği açıkta bırakan bluzlar giyemiyor da olabilirim ama bunun benim yüzüme vurulmasına gerek yok.Ben onun belindeki yağlara, dökülen saçlarına karışıyor muyum?
      Birde bana eski sevgililerini anlatmasın.İlgiyle dinliyor gibi görünebilirim ama bende insanım...
      Son ricam:Elbette ruh güzelliğine önem veriyorum ama bu estetik değerlerim olmadığı anlamına gelmez. Demek istediğim Gerard Butler, Brad Pitt, Javier Bardem estetik olarak güzel erkekler.Yani aklında bulunsun diye söylüyorum sevgili Noel Baba.
      Not: Duyduğuma göre çok yoğunsun ve yalnız çalışıyorsun. Ama ben biraz daha bekleyeceğim. Belli mi olur...

2 Aralık 2011 Cuma

Erişemiyorsam mundar ederim...



         ''Şu kadın milleti'' diye başlayan her lafa gerçekten sinir olurum. Erkek ve kadının arasındaki kim daha yetenekli, kim daha akıllı mücadelesinin kaçıncı yılını kutlamakta olduğumuzu bilmiyorum ama daha uzun seneler süreceğine eminim.
         Araba kullanmamızı beğenmezler, maç seyretmesini bilmediğimizi düşünürler, eşitlik konusunda sıkışınca ''hadi ayakta işeyin'' diye en yaratıcı zekalarını kullanırlar. Nerelerinden bakıyorlarsa artık, onların gözünde kendine güvenirsen feminist, sakin durursan ezik, dekolte giysen yollu, bakmazsan köylü.
        Sevgili erkeklerin son zamanlarda ki durumuna bakıyorum da, meğer olay kedi ve ciğer arasındaki platonik durumdan ibaretmiş. Onlar da bize özenirmiş meğerse. Artık bazı şeyleri, paylaşarak yaşamaya alışabiliriz gibi geliyor. Neyse ki jinekologlar ve doğumhaneler hala bizim tekelimizde.